Goodreads puanı: 4,10
Benim puanım: 4
Evet, geldik yine yeni yeniden bir Gena yorumuna... kendisi benim favori yazarlarımdan teki olmasına rağmen hatta en sevdiğim doğaüstü aşk serim LOTU olmasına rağmen ne yazık ki bu serisi bende aynı yeri tutamadı. :(
İlk kitapta olduğu gibi serinin ikinci kitabında da düşmek üzere olan bir melek işlenmiş ki kendisi ilk kitaptan da tanıdığımız Koldo. Aslında ilk kitapta saçları, kanatlarının olmaması eh bir de dövmelerinin olması fazlasıyla ilgimi çekmesine yetmişti. Zaten bence ilk kitaba göre çok daha iyiydi.
Koldo geçmişin intikamını almakla baş hatunumuz Nicola'ya yardım etmek arasında sürekli gidip geliyor. Zaten Gena bu serisinde sürekli karakterlerin içinde ki iyiyle kötüyü savaştırıyor. Ama kadın karakterlerinde dertleri tipik Gena yazımıyla hiçte az olmuyorlar. Ben açıkçası gene hatuna girmeyeceğim çünkü kadın karakterlerden sevdiklerimi saymaya kalksam iki basamaklı sayılara çıkabilir mi emin değilim! Ama Nicola'nın ikizi beni resmen delirttiği için baş hatunun yaptıkları çokta gözüme batmadı.
Ve şimdi gelelim kitabın harika kısımlarına! Kısa zaman önce çıkan Torin'in kitabında bana yeterince William dozajı vermeyen Gena bu kitabında onun geçmesini sağlayarak resmen bana hayat simidi attı.
Ve diğeri de ahh ahh tabi ki Axel. Ohh emmm geee demek istiyorum ve de umarım bu karakter hakkında ki teorilerim tutar. kendisinden iki tane de replik paylaşaraktan yorumumu zirvede bırakmak istiyorum.
“Whoohooo!”Axel landed in the front yard, his wings snapping against his back.“Daddy’s here, and it’s spanking
time.”////////////////////////////////////
Axel flattened his hand over his heart. “You borrowed my patented move, proving I’m
made of more than awesome. I’m awesalicious. Is that a word? It’s probably a girl word,
but who cares! Seriously. Do you see a tear in my eye? Because I’m pretty sure I feel one.''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder